İçerik
Bloomberg’in merakla beklenen Haziran ayı kripto para raporu şirketin baş emtia stratejisti Mike McGlone imzasıyla yayımlandı. Bitcoin başta kripto para yatırımcılarını rahatlatacak birçok yorumun yapıldığı raporda McGlone, “Bitcoin’in 100 bin dolara çıkma olasılığı 20 bine düşmesinden daha fazla” dedi. McGlone ayrıca artık Bitcoin ve Ethereum’u kıyaslamanın vaktinin geldiğini ve ikinci en büyük kripto paranın ciddi yatırım aldığını, hatta Bitcoin’in yerini almaya doğru ilerlediğini belirtti.
Dünyada ciddi bir dolar ivmesi yakalandığını belirten McGlone, “Bu anlamda Tether de 3. en büyük kripto para oldu ve daha fazla yatırım almaya da devam edecek gibi gözüküyor” yorumunu yaptı.
İşte Bloomberg başstratejisti Mike McGlone’un Haziran ayı kripto para raporundan öne çıkan değerlendirmeler:
“Bitcoin’in Mayıs ayındaki büyük düşüşten sonra 30 bin doların üzerinde kalması ve 40 bin doları zorlaması çok daha olası bir durum. Ethereum ise daha yüksek çıkışlar yakalayacağı bir boğa koşusu yoluna girmiş durumda. Artık iki kripto parayı çift olarak da incelemek daha gerekli bir durum. Burada özellikle Bitcoin, altına yakın bir değer saklama aracı olarak görüldüğü için yatırımcılar tarafından daha çok saklanıyor.
“Tether’in de piyasa değeri artıyor”
Spekülatif gidişatta azalma var ve boğa koşusu dinamiklerinde gelişme olduğunu görüyoruz. Dijitalleşmenin olduğu dünyada doların da dominasyonu artıyor. Bu anlamda Tether de 3. en büyük kripto para konumuna geldi.
“Çin ve ABD arasındaki soğuk savaş…”
Bitcoin’in enerji tüketiminin tartışılması aslında ağın sağlamlığını da gösteriyor. Bi başka sağlam merkeziyetsiz ağ olan Ethereum da parlamaya başladı. Sürekli olarak artan bu tartışmaların arasında, Çin’in madencilere karşı başlattığı operasyonlar, yenilenebilir enerjiye geçişi tetikliyor. Bu anlamda Çin ve ABD arasındaki soğuk savaşta da ABD’yi çok daha önde görüyoruz.
“Ethereum 1. sıraya doğru gidiyor”
Kripto para boğa sezonunun dinlendiğini görüyoruz. Bu dinlenme esnasında 2 numaraları kripto para Ethereum da 1. sıraya doğru hızlı bir ilerleyiş içinde… Ethereum ayrıca Bloomberg Galaxy Kripto Endeksi’nin de 2021 yılındaki en yüksek noktadaki itici gücü oldu. Ethereum’un, Bitcoin’den piyasa payı aldığını da görüyoruz. Bitcoin’in değer saklama özelliğine karşı, Ethereum’un daha fazla tamamlayıcı özelliği bulunuyor ve kullanım alanları daha fazla önplana çıkıyor.2021’in başından bu yana Bitcoin’in 10 günlük ortalama işlem hacmi yüzde 80 artarken, Ethereum’da bu rakamın da iki katına çıktı.
“Bitcoin 20 bin mi, 100 bin mi?”
Bitcoin 20 bin dolar mı, yoksa 100 bin dolar mı olur? En çok merak edilen konu bu. Kripto para trendi yukarı doğru gidiyor. Şu anda 40 bin dolar sınırı kısa vadede daha olası gözüküyor. Bloomberg Galaxy Kripto Endeksi (BGCI), bir boğa piyasasına işaret ediyor. Bunun Haziran ayında başlama olasılığı var. Bitcoin 2021 ATH’sinden yüzde 50’lik bir düzeltme yaptı. Şu anda da 30 bin dolarlık bölgeyi kendisine taban yapmış gözüküyor. Bu fiyat geçen senenin bitiş noktasına ve 12 aylık hareketli ortalamasına yakın bir seviye. Bitcoin’in 100 bin dolar direncine gitmesi, 20 bin doların altına düşmesinden daha olası bir durum.
“Kripto para fiyat artışları için ortam hazır”
Bitcoin’in gelişimi ve Ethereum’un makroekonomik desteklerinin yanında göz önüne alındığında iki kripto paranın da zamanlama olarak büyük avantajının olduğu ortaya çıkıyor. Azalan arzın, düşük faiz oranları ve sisteme ciddi şekilde para pompalanan bir dönemle birleşmesi, ekonominin kurallarının çalışması durumunda, kripto paralarda ciddi bir fiyat artışının geleceği ortamı hazırlamış durumda. Ancak kripto para benimsenmesi hala erken evresinde olmasına rağmen, Tesla gibi bir şirketin de varlıklarına Bitcoin katması, en büyük kripto paranın bu yarışı kazandığının göstergelerinden…
“Bitcoin ETF’leri sadece zaman meselesi…”
ABD’nin gelişen teknolojiyi kucaklaması ve kripto paraları düzenlemesi bekleniyor. Bu da 2021 yılı için Bitcoin borsa yatırım fonu (ETF) kabulünün kapısını aralıyor. Bilindiği gibi kripto varlıklar, merkezileşmenin olumsuz yanlarını gösterirler ve Çin gibi, ekonomisi merkezden alınan kararlarla yürüyen ve serbest piyasanın ve açık fikir söylemlerinin olmadığı ülkelerde bu olumsuzluklar görülür.
Loading...
