Trilyon dolarlık ABD altyapı paketinin kripto piyasasına etkisi

Trilyon dolarlık ABD altyapı paketinin kripto piyasasına etkisi

Paylaş
BTC Piyasası: Trilyon dolarlık ABD altyapı paketinin kripto piyasasına etkisi

İçerik

Biden hükümetinin 1 trilyon dolarlık altyapı paketi, Ağustos ayının başında Senato’dan sonra geçen hafta Temsilciler Meclisi’nden de 206 ret oyuna karşı 228 oy ile geçti. ABD Başkanı Joe Biden imzaladığı taktirde, ki imzalamaması için hiçbir neden yok, içinde kripto varlıklar ile ilgili vergilendirme maddelerinin de olduğu paket yasalaşacak. Bu paket içindeki bazı maddeleri incelemenin önemli olduğunu düşünüyorum:

Aracı ‘broker’ tanımının kapsamı6050I maddesinin getirdiği tehlikePaketin yatırım varlıklarına olası etkisi

Bilindiği gibi altyapı paketi, önce Senato’da görüşüldü ve 10 Ağustos tarihinde 30’a karşı 69 oy ile kabul edildi. Sonrasında yasanın Temsilciler Meclisi’nde de onaylanması için yaz döneminde verilen aranın bitmesi beklendi. Biden hükümeti, bu yasanın içine paketteki masrafların bir kısmının vergiler ile karşılanabilmesi için 28 milyar dolarlık katkı sağlayacağını düşündüğü bir madde ekledi. Bu madde kripto varlıklar ile alakalı olduğu için kripto para endüstrisinde ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi.

Geniş tanımlama büyük problem yaratıyor

En fazla dikkat çeken ve herkesi endişelendiren kısım aracı tanımının oldukça geniş kapsamlı olması ve sadece kripto borsalarını değil, madencileri de kapsayacak şekilde ifade edilmesiydi. Vergi beyanı yapması gereken kişi ve kurumların çok geniş bir şekilde tanımlanarak sorumluluk altına alınması bu değişikliğin yasalara uygun şekilde uygulanmasını ciddi şekilde tehdit ediyor. Bazı senatörler (Ron Wyden, Pat Toomey, Cynthia Lummis) yasadaki bu sorunlu kısmı değiştirmek için teklifte bulunsalar da Senato’daki prosedürel yönetim kuralları gereği bu değişikliklerin bütün senatörler tarafından onaylanması gerekliydi. Sadece tek bir senatör, Richard Shelby, her ne kadar bu değişikliğe karşı olmasa da kendi istediği askeri harcamaları pakete ekletemediği için bu değişikliğe ret oyu verdi.

Yasa tasarısı bu haliyle Temsilciler Meclisi’ne gönderildi. Kripto sektöründeki ve sosyal medyadaki genel beklenti bu değişikliklerin yeniden ele alınacağı yönündeydi. Ancak benim o dönemde de ifade ettiğim gibi kripto ile alakalı olan madde Biden hükümeti için ciddi bir öneme sahip değildi. Paketin geçmesinin önünde parti içindeki konsolidasyon zayıf olduğu için çok daha büyük engeller vardı. Bu nedenle Biden hükümeti de haliyle bu engellere odaklandı ve enerjisini tamamen paketin bir şekilde geçmesine harcadı. Kripto ile alakalı kısmın değiştirilmesine dair bir baskı grubu da bu nedenle oluşamadı.

Gözler şimdi IRS ve diğer devlet kurumlarında

Burada dikkat etmemiz gereken kısım bu maddenin hükümet kuruluşları tarafından nasıl yorumlanacağı. Aracı ‘broker’ tanımı her ne kadar çok geniş olsa da vergi toplayıcı kurum olan IRS’in bu yasadaki maddeyi nasıl yorumlayacağını henüz bilmiyoruz. Ancak buradaki temel sorun bu maddenin yoruma açık olması. Belki bu defa kısıtlı şekilde yorumlanacak ve bir sorun yaratmayacak, ki beklenti zaten bu, ama ileri dönemdeki başkanların ve hükümetlerin farklı bir şekilde yorumlamasının önü açılmış oldu.

6950I maddesi, uygulanması imkansız sorumluluklar getiriyor

Paketin içinde olan ve aslında biraz da sonradan fark edilen bir diğer konu ise 6950I maddesindeki sorumluluklar. Proof of Stake Alliance (POSA) tarafından ortaya atılan ve vergi beyanı ile ilgili vergi değişikliğini içeren yasa kripto dünyası için uygulanması neredeyse imkansız sorumluluklar getiriyor. Yaklaşık 40 sene önceki düzenlemeye dayanan kapsam değişikliğine göre kişiler arası para alışverişi eğer 10,000 doların üzerindeyse parayı alan kişi veren kişinin kişisel bilgileri temin etme (isim, soy isim ve sosyal güvenlik numarası) ve vergi beyanında bildirmek zorunda. Bildirmediği taktirde ise ‘ağır suçlu’ olarak değerlendiriliyor. Yeni değişikliğe göre bu sorumluluk kripto alışverişleri için de geçerli hale geliyor. Yani eğer bir kişi başka bir kişiye 10,000 dolar üzerinde bir kripto varlık (NFT de dahil) gönderirse, göndericinin kişisel bilgilerini de temin etmek zorunda. Tahmin edileceği gibi bu değişikliğin uygulanması neredeyse imkansız. Bu durumda transfer işlemi gerçekleştirenler suçlu durumuna mı düşecek yoksa uygulanamadığı için bu şekilde yorumlanmayacak mı? Bu sorunun cevabını yasa geçtikten sonra öğreneceğiz. Ancak yine belirtmek gerekir ki ileriki dönemde kripto paraları yasaklamak konusunda kararlı bir yönetim bu maddedeyi farklı yorumlayarak, yani ek bir yasaya gerek kalmadan, yasağı getirebilir.

Anayasaya aykırılık tartışması

Yukarıdaki konuyla alakalı bir tartışma ise bu değişikliğin anayasaya aykırı olduğu yönünde. Devletin parası (fiat currency) söz konusu olduğunda banka aracılık ettiği için anayasaya aykırı olmayabilir. Ancak Coin Center Research Direktörü Peter Van Valkenburgh’a göre kripto varlıklarda merkezi bir kurum kullanılmadığından dolayı devlet kurumlarının bu bilgiye ulaşması için anayasanın dördüncü değişiklik maddesine göre mahkeme kararı gerekmektedir.

Son olarak bu değişikliğin kripto varlıklara etkisini ele alalım. ABD’de Cumhuriyetçi kesimin öncülüğünü yaptığı müdahaleci ve güçlü devlete karşı bir söylem var. Bu söyleme göre Bitcoin‘in uzun vadede değer kazanmasını sağlayacak olan en temel konu devletlerin parasal genişleme politikası uygulaması. Bir diğer şekilde ifade edersek, para basması. Basılan para ile paranın değeri düşerken, limitli sayıda arzı olan varlıkların ise değerinin artması beklenir. Kripto dünyasında oldukça ünlü olan Anthony Pompliano’nun yorumuna göre bu paket sayesinde yatırım varlıklarının fiyatlarının artacağını yönünde.

Ancak bu yoruma bir şerh düşmek gerekiyor. Nitekim bu paketin içinde daha önceki paketlerde olduğu gibi batmış ya da batmakta olan şirketleri kurtarmak için ayrılan bir tutar yok. Çoğunlukla altyapı harcamalarını içeren bu paket (yolların ve tren raylarının yenilenmesi) işgücünün artıracağı ve orta sınıfı destekleyeceği için yatırım varlıklarının değerlerini artırmasında etkisi çok sınırlı olacaktır. Ayrıca sıradaki bir diğer paket olan ve 2 trilyon doları kapsayan değişikliklere göre çocuk bakımı, çocuk başına sağlanan vergi kesintisi, okul öncesi eğitime yatırımları kapsayan paket de benzer şekilde şirketleri kurtarmaktan ziyade alt gelir sınıflarına yapılacak sosyal yardımları içermektedir. Bu sebeplerden ötürü bu iki paketin doğrudan yatırım varlıklarının fiyatına herhangi bir etkisi olacağını düşünmüyorum.

1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (Henüz oy kullanılmadı)
Loading...

Yorum Yap