İçerik
Gümrük Vergileri ve Uluslararası Ticaret Diplomasisi
ABD Başkanı Donald Trump’ın dış ticaret açığını azaltmak ve 35 trilyon dolar seviyesindeki yüksek borçlarını hafifletmek amacıyla gösterdiği gümrük vergisi stratejisi, son dönemde yeni bir başlangıç yapmış gibi görünüyor. Trump’ın ilk dönemlerinde olduğu gibi, gümrük vergilerinin siyasi bir araç olarak sıkça kullanılması bilinen bir gerçek olsa da, bu adımlar piyasalarda ciddi bir hareketlilik yaratmaya devam ediyor. Ancak, bu politikaların yol açtığı tansiyonun yükselmesine rağmen, ABD hisse senedi piyasaları geçtiğimiz ay önemli ölçüde yavaşlamadan ilerleme kaydetti.
Özellikle ticaret savaşlarıyla ilişkili artan gerginliklerde yaşanan rahatlama sinyalleri, finansal piyasalarda yeni bir umut ışığı oldu. İngiltere ve Çin’le yapılan ikili ticaret anlaşmalarına yakın olduklarını duyuran yetkililerin açıklamaları, piyasalarda olumlu bir hava estirdi. Singapur merkezli dijital varlık yatırım şirketi QCB Capital tarafından paylaşılan piyasa notunda, “ABD’nin ticaret diplomasisinin beklenmedik biçimde yükseliş göstermesi ile piyasalarda keskin bir toparlanma yaşandı. Washington, Suudi Arabistan ile 600 milyar dolarlık önemli bir ticaret anlaşması imzalayarak, gümrük vergilerinin geri alınmasını sağladı” ifadeleri yer aldı.
Piyasalarda Güçlenen İyimserlik ve S&P 500’ün Dönüşü
QCB Capital analistleri, ABD Başkanı Trump’ın sıkça dile getirdiği “Müzakereden en çok ben anlarım, en iyi anlaşmaları ben yaparım” söylemini hatırlatarak, “Görünüşte anlaşma sanatı yeniden canlandı ve piyasalar bu durumu olumlu fiyatlıyor” değerlendirmesinde bulundular. Hisse senetleri ise, özellikle geçen ay kayıplarını geri alarak toparlanma sinyalleri verdi. Analistler, “S&P 500 endeksi, geçen ayki yaklaşık %17’lik düşüşünü telafi ederek, şu an yıllık bazda yatay seyrediyor ve piyasanın artan risk iştahına işaret ediyor” şeklinde görüş bildirdi.
Ayrıca, ABD tüketici enflasyon endeksinin beklentilerin altında kalmasıyla, enflasyon endişelerinde hafif bir düşüş yaşandı. Ancak, bu gelişmeye rağmen, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasında temkinli duruşunu sürdüreceği öngörülüyor. “Yetkililer, son toplantıda, verilere bağlı olarak hareket edeceklerini belirterek, gümrük vergilerinin işsizlik ve enflasyon üzerindeki belirsiz aşağı yönlü etkilerine dikkat çekti”.
Fed’in Faiz Politikaları ve Piyasa Tahminleri
Fed’in yaklaşan faiz kararlarına ilişkin tahminler, piyasalarda ilgiyle takip ediliyor. CME FedWatch enstrümanına göre, haziran ayındaki toplantı öncesinde, faizlerin sabit kalması öngörülüyor ve %91’lik bir oranla bu beklenti destekleniyor. Faiz indirimi bekleyenlerin oranı ise yalnızca %8 seviyesinde. QCB Capital ise, bu beklentiye paralel olarak, “İlk faiz indirimi şu anda temmuz ayına fiyatlanmış olsa da, temkinli duruş nedeniyle Eylül ayının daha uygun olacağını düşünüyoruz. Piyasa ise, bu beklenti doğrultusunda, 2025 yılı için toplamda iki faiz indirimi öngörüyor”.
Kripto Para Piyasalarında Güncel Gelişmeler
Kripto para piyasasında da hareketlilik devam ediyor. QCB Capital analistleri, “Kripto piyasası, hisse senetlerini geride bırakarak toparlanma sürecine girdi ve Bitcoin (BTC), tüm zamanların en yüksek seviyelerine yaklaşırken, Ethereum (ETH) ise ETHBTC işlem çiftinde 0,025 seviyesine ulaşarak arayı kapatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Ethereum’un blokzincirinde, fonlama oranlarının nötr kalmaya devam ettiğine ve opsiyon piyasasında alımlar yerine satımların ön plana çıktığına dikkat çekildi. Bu durumun, kırılma beklentisinin spekülatif aşırılıklardan kaynaklanmadığını gösterdiği belirtildi.
Dolar ve Altın ile Alternatif Yatırım Eğilimleri
Öte yandan, İsviçre merkezli UBS Group’un üst düzey yöneticisi Amy Lo, müşterilerinin ABD dolarından uzaklaşmaya başladığını vurguladı. Bunun yerine, altın, kripto para ve Çin’e yönelik yatırımların arttığını belirtti. Bloomberg’ün düzenlediği etkinlikte konuşan Lo, “ABD ve Çin arasındaki ticaret gerilimi, yatırımcıların portföylerini daha çok ABD merkezli varlıklardan uzaklaştırmasına neden oldu. Müşterilerimiz, diğer para birimlerine ve alternatif varlıklara yöneliyor” dedi.
Kripto Para Fonlarına Sürekli Giriş ve Piyasa Değeri Artışı
Kripto piyasasına fon girişleri ise, dijital varlık şirketi Coinshares tarafından yayımlanan raporla net bir biçimde ortaya konuyor. Rapora göre, küresel çapta dijital varlık yatırım ürünleri, toplamda 882 milyon dolar ile üst üste dördüncü haftasına giriş yaptı. Yılbaşından bu yana girişler ise, 6,7 milyar dolara ulaşarak, şubat ayındaki 7,3 milyar dolar seviyesine oldukça yakın bir noktada. Coinshares, raporunda şu ifadeleri kullanıyor:
- “Hem fiyat artışları hem de girişlerdeki artışlar, M2 para arzındaki küresel genişlemenin, ABD’deki stagflasyon risklerinin ve bazı eyaletlerin Bitcoin’i stratejik bir rezerv varlığı olarak tanımasının etkisiyle gerçekleşiyor.”
Piyasanın toplam değeri ise, 6 Mayıs’ta yaklaşık 2,9 trilyon dolar seviyesindeyken, sekiz gün sonra bu rakam 3,33 trilyon dolara yükseldi. Bu da, kripto para piyasasının, ekonomik ve finansal gelişmeler ışığında önemli bir büyüme kaydettiğine işaret ediyor.